Woxx Media | Antalya Reklam Ajansı - Metaverse Turizmi
Metaverse Turizmi Nasıl Etkileyecek?

Metaverse Turizmi Nasıl Etkileyecek?

METAVERSE’UN TURİZM’E ETKİSİ

 

  Dünya’nın belki de en çok temas halinde olunması gereken sektörü Metaverse’e bu sektörün paydaşları olarak hazır mıyız? Bu yazıyı okuyan pek çok sektör ortağı ve çalışanlarının aklından geçen onlarca şey olduğundan eminiz.  Nasıl olmasın ki, bundan önce sektörde devrim yaratacağı söylenen 3600 turlar gibi pek çok teknoloji beklenen ilgiyi görmemiş ve bunlara yapılan yatırımlar, kazanca dönüşememişti. Peki Metaverse turizm sektörünü etkileyebilecek güçte mi? Bunu anlamak için aslında önce Metaverse’ün ne olduğunu ve neyi amaçladığını iyi öğrenmemiz gerekmektedir.

 

METAVERSE NEDİR?

 

  2020’li yılların başında ülkemizi ve dünyayı sarsan Covid-19 neticesinde internete dair artan ihtiyaç ve ortaya çıkan bağımlılıklar ile birlikte kelime dağarcığımıza eklenen Metaverse kelimesi ve bunun arkasından gelen yatırım olanakları, yine 2020’li yıllarda büyük bir çıkış yakalayan Bitcoin vb. (sanal para) ile yapılabilecek yatırım ile ticari alışverişler bizi bu konuda meraklandırmaya başladı. 

 

  Nasıl meraklanmayalım ki? Dünyanın en zengin ve en teknolojik şirketleri Facebook, Microsoft, Roblox ve Epic gibi büyük markalar tüm ürünlerinde Metaverse’ü lanse etmeye başladı. Hatta şu anda bu saydığımız firmaların birçoğu, milyar dolarlık bütçeler ayırarak bu konuda inanılması güç miktarlarda teknoloji ve insan kaynakları yatırımlarına imza atmaya başladılar.

 

  Metaverse kelimesi, "meta" (ötesinde anlam) ve "evren" kelimelerinin birleşimiyle meydana gelmiştir. Ancak Facebook, Google ve Microsoft gibi bu alanda yatırım tercihi yapan firmalar bunun daha kolay anlaşılabilmesi ve pazarlamasının daha kolay yapılabilmesi için ’’Sanal Gerçeklik’’ sözcüğünü kullanmayı tercih ediyorlar.

 

METAVERSE’ÜN TARİHİ

 

  Aslında sanal gerçeklik dünyası yani “Metaverse” terimi ilk kez, bilim kurgu yazarı Neal Stephenson’ın 1992 tarihli siber punk romanı, Snow Crash’ta karşımıza çıktı. Geçtiğimiz on yıllar boyunca bu kavram, romanların, bilim kurgu dizi ve filmlerinin ya da oyun endüstrisinin bir parçası oldu. Tüm dünyada izlenme rekorları kıran Matrix, Avatar ve Minority Report gibi filmlerinde ilham kaynağı olan bu kavram insanların aklında sanal dünya olarak kazınmış olsa da, o tarihlerde vizyona giren bu filmler birer bilim-kurgu senaryosu olmaktan öteye gidemedi.

 

  2000’li yılların başında çıkan 360 panoramik turlarda, Google’ın kullandığı Street View teknolojisine kadar hiçbir etki göstermediği gibi bu teknolojinin bağımlı olduğu programların büyük firmalar tarafından desteklenmemesi yüzünden ilgili projeler de tarihin tozlu sayfalarında yerlerini almaya başladılar. Bu tarz projelerin diğer bir kötü tarafı ise o dönemki giyilebilir teknolojilerin bu tarz programları kullanacak güçte ve yapıda olmamasıydı. Henüz sanal gözlükler icat edilememişti ve güçlü işlemcilerle donatılmış PC’lerde bile pil ömrü gibi sorunlar yaşanıyordu.

 

  Tüm bu sebeplerden ötürü bu kısma kadar Metaverse hakkında anlattığımız her şey eğlence dünyasının bir parçasıydı. Ta ki tüm Covid-19 salgını ve buna bağlı yasakların reel dünyanın ne kadar kırılgan dengelerinin olduğunu, insanların duyarsızlığının nelere yol açabileceğini bizlere gösterene kadar. Sadece 2 yıl kadar sürmesine rağmen toplumsal olarak birçok alışkanlığımızı değiştirmemize neden olan bu dönem içerisinde tüm dünya yatırımcıları e-ticaret sektörünün gücünü yeniden keşfetmiş oldu. İnsanların kendilerini reel dünyadan soyutlaması sanal dünyanın da doğmasına neden oldu diyebiliriz.

 

  İşlerini evlerinden yönetmek zorunda kalan birçok şirket sahibi, yetkilileri ve çalışanları hazırlıksız yakalandıkları bu dönemde ihtiyaçlarının neler olduğunu görmüş oldu. İşte tüm ihtiyaçlara çözüm bulmak, beyinle yürütülen ve son ana kadar fiziksel müdahale gerektirmeyen birçok sektör ortağı, uzaklıkların onlara engel olmadığını fark etti ve Sanal Gerçeklik kavramı yeniden gündeme oturmuş oldu.

 

  Facebook’un Metaverse’ü gerçekten inşa etmeye başladığını açıklaması ya da Microsoft’un kurumsal meta-veri toplamaya çalışması da işin tuzu, biberi oldu.

 

 

METAVERSE’Ü GELİŞTİREREK NEYİ AMAÇLIYORLAR?

 

  Aslında bu sorunun cevabı adeta bir buz dağı gibi. Bu teknolojiyi geliştiren firmalar, insanların gerçek hayatta yaşayamadıkları birçok deneyimi sanal dünyalarda daha uygun fiyatlara yaşatabileceklerini ileri sürüyorlar. Metaverse’ün geldiği son noktanın sınırının olmadığını söylememiz olası. Alternatif bir dünya yaratıyorsanız gerçek hayatta olasılıklar nasıl sınırsız ise bu dünyada da aynı şekilde sınırsız.

 

 Örneğin; Dünya nüfusunun %70’i gerçek hayatta ortalama üstü bir spor araba sahibi olamazken yaratılan bu sanal dünyada, bu araçlara dakikalar içinde sahip olabilir, sürüş zevkini yaşayabilirler. Tabi ki dokunma, tatma gibi birçok olgunun teknolojik olarak geliştirilmesi gerekse de en azından görsel ve algısal olarak bu dünyanın içinde olunacağından eminiz.

 

  METAVERS’ÜN KÖTÜ YANLARI VAR MI?

 

  Tabi ki her teknoloji gibi bu teknolojinin de iyi yönleri olduğu kadar kötü yönlerinin de olacağı su götürmez bir gerçek. Reel dünya nasıl kendini domine eden etkenlere, gruplara ve maddi kaynaklara güçlü kartellere sahip ise bu sanal dünyada da bir grup kişinin bu insanlara hizmet edeceği bir gerçek. Hatta fenomen bir yorum olacak belki ama bu dünyanın kendi içerisinde Ajan Smithleri ve Neo’ları da olacaktır.

 

  Metaverse henüz kullanacağı para birimini açıklamadı. Şu anda mevcut sistem içinde satışa sundukları sanal arazilerin alım ve satımı için tüm sanal paraları kullanıyor olsalar bile, sektörün duayen isimleri Metaverse’ün açıldığı anda kendine ait bir döviz cinsi ile piyasaya gireceği konusunda hem fikirler. Zaten Facebook meta-coin çalışmalarını başlattıklarını duyurmuş ancak bu konuda spekülasyonların önüne geçmek ve daha kullanmaya başlamadıkları paralarını korumak amacı ile açıklamayı bu kadarla tutmuşlardı. Yine de burada kullanılacak sanal paraların dünya nüfusu üzerinde önemli bir ekonomik dalga yaratacağından emin olabilirsiniz.

 

  Metaverse’ün bir de psikolojik olarak negatif etkileri olacaktır. Örneğin Z kuşağı üzerinde bugün Instagram, Tiktok ve Youtube gibi sosyal medya kanallarının sık kullanımının gençleri pozitif bilimlerden uzaklaştırarak, ben doktor olacağım demek yerine bloger olacağım demeleri gibi. Metaverse’ün en büyük handikaplarından birisi kesinlikle bu dünyanın kimleri ünlü ettiği olacaktır. Bu da kolay para kazanmayı isteyen ve bu yolda çabalayan Z kuşağının ve onların yetiştireceği kuşağı derinden sarsacak bir durum oluşturacak, gelişmiş ülkelerde ise bu konunun üzerine uzun uzun bilimsel tezler ve konuşmalar yapılacaktır diye düşünüyoruz.

 

  Teknoloji bir silahtır ve her silah gibi kimin nasıl ve ne için kullandığı şartları belirler diyerek bu kısımla ilgili noktayı koyabiliriz.

 

METAVERSE TURİZM SEKTÖRÜNDE NASIL ETKİLİ OLACAK?

 

  Metaverse size hem gerçek hem de sanal dünyada para kazandıracak bir güce sahip. Gelin ticaretinizi geliştirebileceğiniz bu iki kanalı biraz derinlemesine incelemeye çalışalım.

 

Metaverse (Sanal Evren)’de Turizm Paydaşı Olmanın Etkileri

 

  Bu alternatif Dünya’da elimizde boş bir arazi var. Tıpkı gerçek dünyada sahip olduğumuz arazinin aynısı olarak görebiliriz. Elimizde de X HOTEL gibi gerçek dünyada on binlerce kişiye bunca yıl başarılı bir hizmet vermiş markamız olduğunu düşünelim. Şimdi bu sanal dünyada yaşayan insanların da tatile ihtiyacı olacağını unutmayalım. Bu dünyada da insanlar çalışacak, evlenecek, gezip görmek isteyecekler. Evet, bunu normal dünyadan çok daha hızlı yapabilecek, maliyetleri de normal dünyanın çok daha altında olacak ancak ihtiyaç ihtiyaçtır. Hadi gelin maddeler halinde olması muhtemel neden-sonuçları sayalım;

 

  1. Bu sanal dünyada insanların en büyük yatırımları, başkalarının algılarına yapacak oldukları yatırımlar olacaktır. Dolayısı ile insanlar Metaverse içinde de konaklama yaptıkları, bulundukları, gezdikleri ve başka insanlara kendilerini kanıtlamak istedikleri her türlü şartlarda iyi bir yerde fotoğraf vermeyi isteyeceklerdir. İşte bu ihtiyaçların karşılığını vermek için bu alternatif dünyada; gerçek dünyada edindiğiniz tüm konaklama tecrübeleri işinize yarayacak, insanların görünmek istedikleri yerleri kendi markanızın çatısı altında toplayabilirsiniz.
  2. Tabii ki tanıtım olanağı çok daha güçlü olacaktır. Düşünün ki otelinizi gerçekte olduğunun aynı mimarisi, aynı donanımı, aynı etkinlikte personeli ve aynı lokasyonda ancak alternatif evrende yeniden yarattınız. Şu an var olan hiçbir teknolojinin sanal gerçeklik ile baş edemediğini düşündüğünüzde, bundan daha etkili bir tanıtım yöntemi olmadığının farkına varacaksınız. Satın alma davranışı içinde reel dünyada web sitenize gelmiş birisini sanal Dünya’da bir otel gezisine davet ettiğinizi düşlediğinizde göz açıp kapayana kadar satış yapabilirsiniz.
  3. Otelinizde her yıl yaptığını restorasyon değişikliklerini sanal dünyada da yapmanız durumunda sizi her yıl düzenli bir şekilde ziyaret eden müşterileriniz bu değişiklikleri anlık olarak görebilir ve sizlerden daha etkili bir şekilde haberdar olabilirler.
  4. Rezervasyon süreleri realistik sonuçlar vererek, müşterilerinizin bilgilerini analitik bir şekilde tutmanızı sağlayacaktır.
  5. Bu dünyada bir yerden bir yere gitmek saniyeler içerisinde gerçekleşebileceği için bugüne kadar markanızdan hiç haberi olmamış çok uzak ülkelerdeki insanlara markanızı tanıtabilir, sizinle temasa geçmelerini sağlayabilirsiniz.
  6. Mevcut misafirlerinizin kaldıkları dönemlerdeki misafirlerle tekrar temasa geçebilmelerini sağlayabilir, marka bağımlılığını arttırabilirsiniz.

 

  İşte bu ve buna benzer özelliklerini saydığımız Metaverse’ün geleceğini gören pek çok Türk firması da bugünden bu tarz yatırımları yapmaya başladılar. Örneğin ‘’Bugün Nereye Gidelim’’ firması ‘’Satın Almadan Önce Dene’’ adlı kampanyaları için bir Metaverse kurgusu yaratarak Sapanca’daki bungalov evleri için oluşturdukları sanal gezinti ile yerli ve yabancı turistlere evlerini göstererek normalde yaptıkları satış sayılarının üstüne çıktıklarını belirttiler.

 

PEKİ SİZ BU EVRENE HAZIR MISINIZ?

 

  Görüldüğü üzere yerli ve yabancı pek çok şirket bu yeni dünyayı kabullenerek bu dijital evrende yerlerini almaya başlamış durumda. Bizler de bu yazıyı araştırırken bir şeyi fark ettik; Instagram, Facebook vb. sosyal medyalarının gücünü nasıl kabullenerek bu alanlarda firma içi ya da firma dışı ekipler oluşturarak hareket ediyorsak Metaverse’ü de kabullenerek hareket etmek zorundayız. Bu gücü daha kurgu aşamasında keşfederek yatırımlarımızı yapmamız ve bu dünya içerisindeki yerimizi sağlam bir şekilde almamız; hem marka bilinirliğini arttırmak hem de hedef kitlelerini genişletmek için bu alanda da yatırımlarımızı sağlam zeminlerde kurgulamamız gerekmektedir. 

Hakkımızda

Woxx Group

 

Size Hangi Konuda Yardımcı Olalım?